Arama

19 Eylül 2010 Pazar

Fenerbahçe - Beşiktaş Derbi Yorumu


Sportoto Süper Lig'de 5. hafta'nın en önemli karşılaşması. Fenerbahçe evinde kadrosunu bu sezon yıldız oyuncularla güçlendirerek, sezona iddialı bir giriş yapan Beşiktaş'ı konuk edecek. Karşılaşmayı İstanbul bölgesinden FİFA kokartlı Cüneyt Çakır yönetecek. Yardımcılıklarını da Bahattin Duran ve Tarık Ongun yapacak. 4. hakem ise Süleyman Abay olacak.

Öncelikle biraz hakemden bahsedecek olursak, son senelerde ülkemizde kariyeri yükselen ve yönetimine güvenilenbir hakemin bu karşılaşmaya atanması en doğru karar olmuş. Daha önce oynanılan derbilerde düdük çalan "Fırat Aydunus"iyi bir hakem olmasına rağmen, oynanılan karşılaşmalarda çok da tarafsız kararlar vermiyordu. Cüney Çakır, şuana kadar 7 tane derbi maçı yönetti. Bunların 4'ü Fenerbahçe-Galatasaray, 3'ü de Galatasaray-Beşiktaş derbileriydi. Geçen sezon 5 Avrupa Ligi maçı olmak üzere 26 karşılaşmada düdük çalan Cüneyt Çakır, genel olarak lig de deplasman ekiplerine daha fazla kart gösteren bir ekip. Ev sahibi ekiplere lig de 33 sarı kart çıkartırken, deplasman ekiplerine 45 sarı kart çıkartmış. Avrupa Ligi maçlarında ise başarılı yönetim gösteren Cüneyt Çakır, Valencia-Genoa, Ajax-Anderlecht ve Fulham-Hamburg gibi önemli karşılaşmalarda düdük çaldı. Yönetim açısından sahada oyuncularlailetişim açısından sorun yaşamayan, pozisyonları iyi takip eden ve hakimiyeti elden bırakmayan bir yapısı var. Bu karşılaşmada iyi ve tarafsız bir yönetim göstereceğini düşünüyorum.

Gelelim Fenerbahçe'ye... Sezona kötü bir şekilde başladılar. Özellikle Avrupa'dan elenmeleri, takımda ki bütün planları değiştirmiş durumda. Fenerbahçe'nin sezon'u açtığı karşılaşmaya çıkmadan önce, Aykut Kocaman yönünde sürekli olumlu açıklamalar geliyordu. Ama Young Boys'a elenmeleri, ardından Paok'a elenmeleri, olumsuz eleştirileri beraberinde getirdi. Fenerbahçe o karşılaşmalarda kötü mü oynadı? Evet. Ama en son Kadıköy'de oynanılan Paok maçını çıplak gözle izlediğim de hiç de kötü bir futbol'un ortaya koyulduğunu söyleyemem. Şuan için takımda ki tek sorun olarak Aykut hoca'nın, kadro seçiminde ki hataları olarak gösterilebilir. Oyun içerisinde de hiç anlamlandıramadığım, şekilde oyuncu değişiklikleri yapabiliyor. En son olarak Kayserispor karşılaşmasını ele alalım. 18 kişilik maç kadrosuna nasıl olur da bir tane bile "stoper" oyuncu dahil edilmez anlamadım. Tamam yeni bir oyuncu aldınız, ne kadar hazır geldi bilemeyiz ama, en azından bir tane "stoper" kadroya dahil edilmeliydi. Eğer götürmezseniz, Selçuk'u stoper'e alıp, maçtan puan almaya çalışamazsınız. Yobo'nun sakatlığı talihsizlikti. Fakat, Aykut hoca bu 18 kişilik kadro seçiminde çok büyük bir hata yapmıştır. Gelelim bu karşılaşmaya, Fenerbahçe için; "Derbi Ekibi" tabiri uymaktadır. Derbilerde kaybetmeyen bir yapısı var. Rakibi Beşiktaş'a karşı da son senelerde üstünlüğü bulunuyor. Bu psikoloji ile maça çıkacak Fenerbahçe.

Aykut hoca bu karşılaşmada ne yapmalı?

Aykut hoca direkt olarak dile getirmese de dolaylı yollardan, Alex'siz oynama arzusu içerisinde. Oyun planları içinde bu oyuncunun olmadığını düşünüyorum. Ama hoca bu düşüncesinin aksine zıt bir şekilde haraket ediyor. Oyuncu eğer planlarınız içerisinde yoksa, maç idmanlarında daha farklı bir sistem denersiniz, takımı ona göre hazırlarsınız. Ama Aykut hoca, Alex ile başlayıp, sadece 45 dakika oynatarak, hem oyuncuyu kendine küstürüyor hem de karşılaşmalarda puan kayıpları yaşanmasına neden oluyor. Baroni gibi bir "yeteneksiz'i" sahada tutarak, Mehmet Topuz'u sağ açık da oynatarak, Niang'ı ilerde tek başına bırakarak, stoper de Selçuk'u oynatarak, karşılaşma KAZANAMAZSINIZ. Dia ve Stoch gibi kanatlarda süratli iki oyuncunuz varsa, oyunu kanatlara yığmanız lazım. Orta alanda ilerde basacak oyuncularla oynamanız ve topu ileriye iyi bir şekilde taşıyacak orta saha oyuncularıyla maça çıkmanız gerekir. Ben bu karşılaşma için Aykut hoca'nın eleştirileri bir kenara bırakıp, Fenerbahçe'yi, FENERBAHÇE gibi oynatmasını diliyorum. Sadece biraz olsun CESARET be hocam!

Beşiktaş takımından bahsedecek olursak, şuan için transerleri dışında bana göre çok da iyi maçlar çıkardıklarını düşünmüyorum. Şimdi yanlı bir yorum yapacağımı düşünenleri duyabiliyorum. Peki... Quaresma dışında biraz olsun ona ayak uydurabilen bir tane adam söyleyin? Artık futboldan sadece keyif almak isteyen, kaldırdığı kupaların sayısını unutan ve sadece macera arayan "Guti" mi? Yoksa, Stuttgart'ta çok kötü bir sezon geçiren ve sürekliliği olmayan "Hilbert" mi? Yoksa, Necip mi? İbrahim Üzülmez mi? yoksa bilmem kaç gün sonra "amatör" diye nitelendirdiğim bir takıma 2 gol atan Nihat mı? QUARESMA'ya ayak uyduruyor. Bunları olumsuz olarak algılamamak gerekir, bunlar şuan "hayal aleminde" olan Beşiktaş taraftarı'nın görmediği ya da görmek istemediği ufak ayrıntılar. Gelelim takımın olumlu yönlerine, Q7 ile inanılmaz bir hücum organizasyonları var. Bu durum Beşiktaş'ın defansif zaafları olan takımlara karşı en büyük artılarından sadece biri. Bu sezon için performansını yükselttiğini gözlemlediğim "Tabata"'nın da takıma katkısı büyük. Ama ufak bir ayrıntı daha 5 tane savunması zayıf hücum oyuncusuyla sahaya çıkmak ne kadar karlı bir iş onu irdelemek lazım. Bakıyoruz orta sahaya, Ernst dışında çok da iyi bir savunmagöremiyorum. Guti biraz, biraz savunma yapıyor dersek, orta sahası kuvvetli bir takım karşısında çok büyük sorunlar yaşayacaklardır.Ama her ne olursa olsun, Beşiktaş'ın bu karşılaşmada kötü durumda olan rakibi karşısında etkili olacağını ve karşılaşmayı kazanma olasılığının rakibi kadar olduğunu düşünüyorum.

Schuster hoca bu karşılaşmada ne yapmalı?

Öncelikle, Süper Lig'de 3'lü savunma ile birşey yapamayacağını, 5 hücum oyuncusunun risk olduğunu ve çalıştırdığı takımın "Real Madrid" olmadığını birinin ona anlatması gerekir. İBB maçında takımın ne hallere düştüğünü hep birlikte gördük. İnanılmaz derece de sepmati duyduğum taraftar grupları "Çarşı"'nın önünde okadar büyük desteği arkana alıyorsan, İBB'yi sahanda yeneceksin. Eğer karşılaşmayı kaybediyorsan, bunun tüm sorumluluğunu üzerine alman gerekir. Hala tam olarak lig'e alışamayan bir hocalarının olması en büyük dezavantajları. Bu karşılaşmada yine 3'lü savunma ile sahaya çıkacaklar. Zapo, Toraman, Üzülmez üçlüsü
savunmayı oluşturacaktır. Orta alanda savunmaya Ernst ile destekleyebilir. Ama hücum hattında kimlere görev vereceği çok önemli. Quaresma ve Guti ile başlayacağı kesin bir durum. Ama onların çevresinde kimlerle başlayacak tahmin edemiyorum. Bobo ve Nihat gibi
ilerde iş yapabilecek oyuncuları var elinde. Ben olsam Nihat'ın yerine derbilerde ki performansına ve golcülüğüne inandığım Bobo ile başlarım. Bu karşılaşmada Beşiktaş'ın hızlı hücumlarla Fenerbahçe kalesinde gol arayacağını ve bulma olasılığının araya "Bilica'yı" da katarsak, çok büyük bir yüzde de olduğunu söyleyebilirim.

Sonuç...

Çok fazla lafı uzattık arkadaşlar. Karşılaşma için tercih'e gelecek olursak, gerçekten büyük bir keyif içinde izlediğim Fenerbahçe-Beşiktaş derbilerinden birini daha izlemek istiyorum. Her iki takımda kazanma arzusu içerisinde olacak. Özellikle Fenerbahçe kazanmak zorunda!. Beşiktaş'ın ise puan ile dönmesi bile işlerini ligin ilerleyen zamanlarında işine fazlasıyla yarayacağını
düşünüyorum. Bu karşılaşma için ben etkinlik bahislerine yöneleceğim. En azından kendim o şekilde bahis yapmak istiyorum. Derbi'nin keyfini bu şekilde çıkarmak en büyük temennim. Ama sizlere bir bahis önerecek olursam da Fenerbahçe'nin derbilerde ki üstünlüğü ve bir derbi takımı olması, Fenerbahçe'yi bir adım önde gösteriyor. Dilerseniz, Fenerbahçe kaybetmez ve 2.5 gol üst bahislerini bu karşılaşma için değerlendirebilirsiniz.

Fenerbahçe Kaybetmez @1,32 (WoOoN)
2.5 Gol Üst @2.00 (LoSt)

Özel Bahislerim;
Niang Gol Atar @2.30 (WoOoN)
Zapotocny Sarı Kart Görür @4.60 (LoSt)
Lugano Sarı Kart Görür @3.35 (LoSt)

Maç Sonucu : 1-1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...