Arama

31 Mart 2011 Perşembe

Dirkt Kuyt Ne Yaptın?



Çok değişik bir oyuncu olduğunu tekrar gösterdi. Bazen yıldızı geri planda kalsa da gerçekten çok kaliteli bir futbolcu. Helal!

28 Mart 2011 Pazartesi

Rogerio Ceni



Rogerio Ceni, derbi de Corinthians ağlarına attığı frikik golüyle, 100. golünü atarak tarihi adını altın harflerle yazdırdı. Gelmiş geçmiş en golcü kaleci olan Ceni, çifte mutluluk yaşadı. Hem derbi de kazanarak yollarına devam ettiler. Hem de 100'ler kulübüne adını yazdırarak sevinç yaşadı.

26 Mart 2011 Cumartesi

Reaksiyon Muthiş!



Shakhtar'lı oyuncuların, kura çekiminde Barcelona takımıyla eşleşmelerinden sonra ki ifadeleri.

24 Mart 2011 Perşembe

25-29 Mart Futbol Ekranı


25 Mart Cuma

17.30 Türkiye U21 – Liechtenstein U21 (NTVSPOR)

26 Mart Cumartesi
14.00 Orduspor – Boluspor (Trt 1)
23.30 Palmeiras – Bragantino (Spormax)

27 Mart Pazar
14.00 Çaykur Rizespor – Altay (Trt Anadolu)
17.00 Diyarbakırspor – Samsunspor (Trt 3 ve Trt 6)
19.00 Gaziantep Belediye – Mersin İdman Yurdu (Trt 1)
21.00 Sao Paulo – Corinthians (Spormax)

28 Mart Pazartesi
20.00 Denizlispor – Adanaspor (Trt 1)

29 Mart Salı
20.30 Türkiye – Avusturya (Ntv ve HDen)
22.00 İngiltere – Gana (Ntvspor)

Bilgilendirme!



Arkadaşlar, uzun süredir aklımda olan bir projeyi hayata sokuyorum. Uzun süredir, Fenerbahçe üzerine bir blog açma planım vardı. Bunu da bugün (24 Mart) yapıyorum. Tabi ki burada ki paylaşımlarıma devam edeceğim. Maç analizleri, iddaa üzerine, günce futbol konuları vs. gibi paylaşımlarıma devam edeceğim. Fakat, şampiyonluğa giden takım üzerine de burada pek fazla bir şey yazamıyordum. Bazı bölümlerde tarafsız olamıyor insan! Ama, takip eden insanlar için, "geripasyok.blogspot.com" adresine gelmelerini bekliyorum. Sadece, Fenerbahçe'yi konuşacağımız ve paylaşacağımız bir blog olacak. Elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce bir şeyler karalamaya/paylaşmaya çalışacağım. Umarım, kısa sürede başarılı ve içerik dolu bir blog haline geliriz.

Herkese şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum.

22 Mart 2011 Salı

Yok Artık Fenerbahçe Yönetimi



Türkiye’de taraftar olmak başlı başına büyük bir zorluk iken bir de buna gönül verdiğiniz kulübün yönetim kurulunun aleyhte yaptığı uygulamalar dahil olunca iş iyice çığrından çıkıyor. Fenerbahçe yönetiminin bilet konusunda uyguladığı faiş fiyat politikası senelerdir sarı lacivert renklere gönül veren biz ve bizler gibi milyonları bıktırdı.

Bu konuda gerek bloglarda gerekse taraftar siteleri ve forumlarda dertler dile getirilmiş ve Sayın Yönetim Kurulumuz sezon başında kombine bilet fiyatlarına zam yapmayarak, kale arkası bilet fiyatlarını da 33 TL’ye çekerek Büyük Fenerbahçe’nin Büyük taraftarını mutlu etmişti.

Geçtiğimiz sezonun son maçında kendi evimizde Trabzonspor ile berabere kalarak şampiyonluğu kaybetmemize ve Avrupa kupalarına erken veda etmemize rağmen Fenerbahçe taraftarı olarak bizler, görevimizi fazlası ile yerine getirerek gerek futbol takımımıza gerekse de Erkek-Kadın Basketbol ve Voleybol takımlarımız başta olmak üzere Fenerbahçe armasının mücadele ettiği her branşta elimizden geldiği kadar kulübümüze maddi ve manevi destek vererek görevimizi yerine getirdik.

Ligin ilk yarısını 9 puan farkla ikinci sırada tamamlamamıza rağmen Fenerbahçe camiası olarak arzu edilen birlik ve beraberliği göstererek takımımıza her zamankinden daha çok güvendik ve daha çok destek verdik. Hem yönetim kurulumuzun, hem teknik ekibimizin, hem futbolcularımızın gösterdiği büyük özveri hem de taraftarların oluşturduğu ambiyans ile 9 puanlık farkı eriterek liderliği de ele geçirdik.

Her şey bu kadar güzel giderken Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun Bursaspor ile Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynayacağımız karşılaşmada kale arkası bilet fiyatlarını tekrar 44 TL’ye yükseltmesine her sene olduğu gibi bu senede anlam veremiyoruz.  Takım içindeki prim sistemi nasıl belliyse bilet fiyatları da sezon başında belirleniyor. (Geçen sene FBTV’de Sayın Ali Koç ve Sayın Şekip Mosturoğlu bu konuyu böyle ifade etmişti.) Bilet fiyatları sadece derbi maç olarak kabul edilen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor maçlarında artıyor, bu da zaten Fenerbahçe taraftarı tarafından da kabul görüyordu.

Umuyoruz ki Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu, Bursaspor maçını da derbi statüsüne aldık gibisinden mesnetsiz bir açıklama yapmaz. Kaldı ki tekrar edilemeyen bir başarıyı tesadüf olarak kabul eden zihniyet, Bursaspor’un sadece bir kez şampiyon olduğunu hatırlayacaktır.

Ligde liderliğe yükselip iyi bir form grafiği yakalar yakalamaz kale arkası bilet fiyatlarına getirilen zam ise maalesef yönetim kurulumuzun fırsatçılığını akıllara getiriyor. Kötü günde bu takıma destek veren taraftarın iyi günlerde ödülü bu mu olacaktı ? Madem bir zam oranı uygun gördünüz bu zam neden sadece kale arkası tribünlerine yapıldı ? Kötü gidişe son verilmesinin ardından uygulamaya konulan bu uygulama adaletsiz ve fırsatçı bir görünüm yarattığı gibi sadece kale arkası tribünleri hedef alınarak yapıldığı için ayrıca ‘’ayrımcı’’ bir uygulamayı da beraberinde getirmiştir.

Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın baskılı ve etkili olmasındaki en büyük etken hiç kuşkusuz bu mabedi dolduran Fenerbahçe taraftarıdır. 90 dakika boyunca susmayan, sahaya görsellik katan ve tribün organizasyonlarının büyük bir kısmını başlatan tribünler de kale arkası tribünleridir. Bu tribünleri dolduranların çoğunluğunun öğrenci veya maddi bakımından orta ve alt gelirli taraftarlarımız olduğu da yıllardır bilinen bir gerçektir. Bugün bir öğrenci Fenerbahçe maçına gelmek istediği takdirde cebinden 70 – 80 TL civarında bir tutar vermek zorunda. Babasından veya annesinden aldığı harçlığı Fenerbahçe’ye harcayacak olan öğrencinin hafta içi okulda ne yiyeceği, arkadaşları ile neler yapabileceğini varın siz düşünün. Aynı şekilde asgari ücretle çalışan bir baba, eşini ve çocuğunu Fenerbahçe maçına götürmek istese sadece bilet fiyatı olarak cebinden 132 TL çıkartmak zorunda. Yani net maaşının neredeyse ¼ ünü sadece bilet fiyatı olarak vermek zorunda. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar da göz önüne alındığında Yönetim Kurulumuzun sadece kale arkası  bilet fiyatlarını yeniden 44 TL’ye yükseltmesini şiddetle kınadığımızın bilinmesini isteriz.

Eğer Galatasaray maçında rakibimizin yeni stadındaki hasarın giderilmesi için bir fatura çıkardıysanız biz bu faturayı son maçta kaçan 2 şampiyonluk ile fazlasıyla ödedik zaten … Bu travmaların ardından ayağa kalkabildiysek bunda hiç olmazsa %1 bile olsa bir payımız var ve bunun ödülü ayrımcı bir uygulama ile bilet fiyatlarına yapılan zam olmamalıydı.

-Fenerblog-

Alves Sözleşmesini Uzattı


Bana göre Dünya'nın en iyi sağ bek oyuncusu. Sevilla'da oynadığı dönemde de beğeniyle izlediğim Dani Alves, 2008 senesinde geldiği Barcelona ile 2012 yılında bitecek sözleşmesini 2015 yılına kadar uzatıyor. Maicon-Ramos gibi sağ bek oyuncularından da kaliteli olduğunu düşündüğüm Alves, en iyi takım da kalarak daha nice kupalar kazanmaya göz kırptı.

Futbol Her Şekilde Güzeldir

SporxTV'de dikkatimi çekti ve sizlerle paylaşmak istedim. Futbol'un ne şartlar da olursa olsun, oynanılabileceği ve nerelere kadar gidilebildiğinin göstergesi. Takım'ın adı PANYEE FC ve Güney Tayland bölgesinin en iyi takımı. Zorlu şartlarda buralara kadar gelebiliyorlarsa, düşünün daha iyi şartlarda ki bizim takımlarımızın neler yapabileceğinİ! Futbol'u bu yüzden seviyoruz... "Video"

Kaynak: Sporx

Skib Bıraktı!


2008-2009 sezonunda Galatasaray'ı çalıştıran Alman teknik adam M.Skibbe daha sonrasında E.Frankfurt takımının başına geçti. Zaman zaman iyi futbol oynattığı takımda, bu sezonun ilk yarısında iyi giden takım ikinci yarı itibariyle düşüşe geçti. İkinci yarı başladığından bu yana sadece 1 galibiyet alan Frankfurt ekibi, düşme korkusunu da yaşamaya başladı. Galatasaray takımında sezon başında Kaysersipor karşısında alınan Süper Kupa ile başlayan Skibbe, sezonu Kocaelispor karşısında Sami Yen'de alınan 5-2'lik mağlubiyetin ardından kapatmıştı.

Şuan, E.Frankfurt takımı ile de örtüşen bir ayrılık yaşadı. Takım iyi giderken, bir anda kötüye gittmeye başlayınca. Frankfurt'lu yöneticiler de boş da olan Daum'u Skibbe'ye tercih ettiler. Daum tabi düşme korkusu yaşayan bir takımı alarak, büyük bir riske imza atmış oldu. Şimdi iyi bir çalışma dönemi ve ardından Magath'ın küme düşmekten kurtarmaya çalıştığı Wolfsburg maçı var. İşi çok zor. Ayrıca, Skibbe'nin Galatasaray'dan ayrılmasının ardından, Fotomaç gazetesi zamanın "şok" başlığını atmıştı. Onu da postumuzun resmi yapalım.

Özhan Canaydın'ı Rahmetle Anıyoruz


22 Mart 2010 tarihinde ölüm haberini aldığımızda taraflı/tarafsız herkesin üzüldüğü bir andı. Renkler'in bir anlamının kalmadığı kelimelerinin kifayetsiz kaldığı gündü. Renkler'in umursanmadığı. Herkesin o gün aynı duygularla uğurladığı "Centilmen Başkan" Özhan Canaydın'ı vefatının 1. yılında saygıyla anıyoruz.

Mekanın cennet olsun sayın başkan.

19 Mart 2011 Cumartesi

A Milli Takım Aday Kadrosu



A Milli Takım kadrosunda şu oyuncular bulunuyor:
ADI SOYADITAKIMI
1-VOLKAN DEMİRELFENERBAHÇE
2- SİNAN BOLATSTANDART LIEGE
3- FEHMİ MERT GÜNOKFENERBAHÇE
4- GÖKHAN GÖNÜLFENERBAHÇE
5- MEHMET TOPUZFENERBAHÇE
6- SERDAR KESİMALKAYSERİSPOR
7- GÖKHAN ZANGALATASARAY A.Ş.
8- SERVET ÇETİNGALATASARAY A.Ş.
9- FEHMİ EMRE GÜNGÖRGAZİANTEPSPOR
10- İSMAİL KÖYBAŞIBEŞİKTAŞ A.Ş.
11- HAKAN KADİR BALTAGALATASARAY A.Ş.
12- SELÇUK İNANTRABZONSPOR A.Ş.
13- YEKTA KURTULUŞGALATASARAY A.Ş.
14- MEHMET TOPALVALENCIA C.F.
15- NURİ ŞAHİNBORUSSIA DORTMUND
16- MEHMET EKİCİ1.FC NÜRNBERG
17- HAMİT ALTINTOPBAYERN MÜNCHEN
18- KAZIM KAZIMGALATASARAY A.Ş.
19- ARDA TURANGALATASARAY A.Ş.
20- TUNAY TORUNHAMBURGER SV
21- CENK TOSUNGAZİANTEPSPOR
22- UMUT BULUTTRABZONSPOR
23- BURAK YILMAZTRABZONSPOR
24- SEMİH ŞENTÜRKFENERBAHÇE

A Milli Takım Avusturya ile oynayacağı EURO 2012 grup eleme karşılaşması aday kadrosuna baktığımızda, lider ile arasında 27 puan fark olan Galatasaray'dan 6 fubolcu olması gerçekten inanılır gibi değil. Geçen senenin şampiyonu Bursaspor'dan 1 tane bile oyuncunun olmaması de enteresan. Söz sizlerin arkadaşlar!

Derbi Özel #5













Ayrıca, karşılaşmada Japon halkı ve Denizli'de vefat eden futbolcumuz için saygı duruşu yapılırken, Çanakkale'de verdiğimiz şehitler unutulmamalıydı. 

Galatasaray 1-2 Fenerbahçe 18/03/2011


Aslında çok fazla da şey yazmak gelmiyor içimden. Ama, yine de biraz olsun derbiden bahsedelim istedik. Karşılaşmaya Galatasaray takımı daha iyi ve daha diri başladı. Fenerbahçe'nin "beraberlik" bana yeter havası, Galatasaray'ı daha fazla cesaretlendiren etken oldu. Karşılaşma'nın bu kadar diş ve zorlu geçeceğini tahmin etmek zor değildi. Fenerbahçe, Emre gibi orta alanda ki en büyük kozundan yoksun çıkacaktı. Selçuk'un ve Baroni'nin gösterecekleri performans bana göre Fenerbahçe'nin bu karşılaşmada ki puan/puanlar almasın da en büyük kozu oynayacaktı. Nitekim, Selçuk'un daha tam sakatlıktan kurtulamamış havası, bütün yükü Baroni'nin üzerine yıktı. İlk yarıda çok fazla faul yapan ve bire-bir de çok etkisiz kalan Selçuk'un ikinci yarıda sahada olmaması, Fenerbahçe açısından önemliydi.

Galatasaray takımı maça iyi başlamış olduğu moralle, rakibi üzerine daha cesur gidiyordu. Maçın ilk gol dakikasında A.Santos'un topu daha basit bir şekilde taca göndereceği yerde anlamsız haraketlerle kaptırması, istekli ve arzulu Galatasaray takımının bulduğu golle daha da alevlenmesini sağladı. Golü bulduktan sonra, zaten seyirci desteğini de iyice arkasına alan Galatasaray takımı golü kalesinde görmüş Fenerbahçe'nin üzerine daha rahat ve istekli bir şekilde gelmeye başladı. Culio ve Kazım ikilisinin önayak olduğu hücumlarda çok tehlikeli pozisyonlar buldular. Özellikle, Kazım'ın yakaladığı pozisyonu değerlendirememesi, maçın kırılma anı olarak değerlendirilebilir. Bu kaçan pozisyona rağmen, Galatasaray takımı defansif anlamda da Fenerbahçe'ye üstünlüğünü kabul ettirmişti. Zaten, işlemeyen Fenerbahçe kanatlarına bir de orta alanda Yekta ve Cana ile iyi savunan Galatasaray, ikinci yarıya daha rahat çıkabilecek bir skor elde edebilirdi. Ama, ayaklarına kadar gelen bu fırsatı değerlendiremediler. Galatasaray takımı 1-0'ın vermiş olduğu avantajla ikinci yarıya çıkarken, ikinci golü bulma isteği de sonuçsuz kalıyordu.

İkinci yarı ise, Beşiktaş karşılaşmasında ki gibi kırılma noktasından geri dönüşü iyi yapan Fenerbahçe, bu karşılaşmada da aynı etkiyi gösterdi. Futbol olarak, "iyi oyun" ortaya koymasalarda, nasıl kazanmaları gerektiğinin farkındaydılar. İkinci yarıya Selçuk-Semih değişikliğyle başlayan Fenerbahçe, Semih gibi ileride top yapabilen ve oyunun yönünü değiştirebilen bir oyuncuyla rakip sahada etkili olabildi. Burada parantez açılması gereken isim ise, Baroni. Orta alanda yalnız kalmasına rağmen, canla başla mücadele etti. Geldiği günden bu yana gözlemlediğim kadarıyla sezonun en iyi futbolunu sahaya yansıttı. Fenerbahçe'nin eşitliği sağladığı golde Alex'in yaptığı güzel ortayı iyi değerlendiren Semih, nöbetçi golcülüğünü yine konuşturdu. Skor'u 1-1'e getirdikten sonra Fenerbahçe takımı bir puana razı olsa da alacağı 3 puanla şampiyonluk yarışında çok büyük bir avantaj yakalayacağının farkındaydı. Ve karşılaşmanın son anında Gökhan Zan, Servet Çetin ve Hakan Balta gibi isimlerin olduğu defansın arasından kafaya çıkarak golünü atan kaptan Alex, Fenerbahçe'nin TT Arena'dan galibiyetle ayrılmasını sağladı.

Şöyle bir baktığımızda çok güzel bir karşılaşma olduğunu söyleyebiliriz. En azından futbol adına her şey vardı sahada. Galatasaray cephesi üzülürken, Fenerbahçe cephesinde seviç vardı. Bunların futbolun içinde olduğunu unutmamak ve buna göre haraket etmek gerektiğinin farkında olmak lazım. Ama, Galatasaray takımının bu karşılaşmada galibiyeti kaçıran taraf olduğunu söylemek mümkün. Ezeli rekabetin ve ebedi dostluğun hiç bozulmadan uzun süreler, fair-play çerçevesinde devam etmesini temenni ederek, nice derbilere diyoruz.

MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)
11. dakikada ceza sahası dışında sol çaprazdan Stancu'nun kullandığı serbest vuruşta, arka direkte Neill'in Andre Santos'a rağmen kafa vuruşunda, top üsten auta çıktı.
13. dakikada orta sahada Alex'in kullandığı serbest vuruşta, ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Gökhan Gönül'ün sert şutunda, meşin yuvarlak üsten auta gitti.
14. dakikada Galatasaray, devre arasında Fenerbahçe'den alınan Kazım'ın golüyle 1-0 öne geçti. Culio'nun pasında topla buluşan Baros'un şık çalımının ardından yaptığı vuruşta meşin yuvarlak Volkan Demirel'den döndü. Pozisyonun devamında Kazım, altı pasın sağ köşesinde şık bir vuruşla meşin yuvarlağı Volkan Demirel'in bacaklarının arasından ağlarla buluşturdu: 1-0
23. dakikada soldan Baros çalımlarla getirdiği topu kale önüne doldururken, Yekta'nın dokunamadığı top arka direkte Kazım'ın önünde kaldı. Bu oyuncunun vuruşunda meşin yuvarlak yandan auta gitti.
24. dakikada sağdan Neill'in ortasında, ceza sahası içinde müsait durumdaki Culio'nun kafa vuruşu istediği gibi olmadı ve top yandan auta çıktı.
27. dakikada soldan Gökhan Gönül'ün ortasında, geriden gelen Özer'in arka direkte yaptığı sert vuruş sonrası kaleci Zapata meşin yuvarlağı uzanarak kornere çeldi.
34. dakikada Galacasaray ceza yayı içinden Alex'in kullandığı frikikte, meşin yuvarlak üsten az farkla auta çıktı.

MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI)
56. dakikada ceza sahası dışından yaklaşık 30 metreden Cana'nın yaptığı sert vuruşta, kaleci Volkan Demirel parmaklarıyla dokunarak topu kornere çeldi.
66. dakikada soldan Culio'nun yaptığı ortada, kale önünde Stancu'nun kafa ile vuruşu istediği gibi olmadı ve top yandan auta gitti.
76. dakikada Semih, Fenerbahçe'ye 1-1'lik eşitliği getiren golü attı. Alex'in orta olarak kullandığı serbest vuruşta, savunmanın arkasına gelen topu Semih kafayla ağlara gönderdi: 1-1
79. dakikada Ale'in pasıyla ceza sahasında topla buluşan Andre Santos'un pasında, arka direkte yakın mesafeden Özer meşin yuvarlağı auta atarak, takımı adına çok önemli bir fırsatı değerlendiremedi.
87. dakikada Fenerbahçe, Alex'le öne geçmeyi başardı. Sağdan Gökhan Gönül'ün ortaladığı topu ceza sahası içinde Ale kafayla köşeye gönderirken, Zapata'nın müdahale edemediği meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-2
89. dakikada soldan Arda'nın ortasında, ceza sahası içinde Kewell'ın kafayla vurduğu topu Volkan Demirel kornere tokatladı.

Stat: Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena
Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu
Galatasaray: Zapata, Neill, Servet, Gökhan Zan, Hakan, Cana, Culio, Kazım (Dk. 61 Arda), Yekta (Dk. 85 Ayhan), Baros, Stancu (Dk. 69 Kewell)
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Yobo, Lugano, Andre Santos, Mehmet Topuz, Selçuk (Dk. 46 Semih), Cristian, Özer, Ale (Dk. 88 Bekir), Niang (Dk. 74 Stoch)
Goller: Dk. 14 Kazım (Galatasaray), Dk. 75 Semih, Dk. 87 Ale (Fenerbahçe)
Kırmızı Kart: Baros (Maç sonu) (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Dk. 15 Kazım, Dk. 30 Servet, Dk. 32 Gökhan Zan, Dk. 70 Baros, Dk. 71 Culio (Galatasaray), Dk. 28 Selçuk, Dk. 43 Özer (Fenerbahçe)

Not: "Maçtan Dakikalar" Sporx'e teşekkürler.

18 Mart 2011 Cuma

Derbi Özel #4






Not: Resimler için taraftarlara ve tribündergi.com'a teşekkürler.

Derbi Özel #3






Not: Resimler için taraftarlara ve tribündergi.com'a teşekkürler.

Derbi Özel #2






Not: Resimler için taraftarlara ve tribündergi.com'a teşekkürler.

Derbi Özel #1






Not: Resimler için, taraftarlara ve tribündergi.com'a teşekkürler.

Şampiyonlar Ligi Kuraları


Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final kura çekimi yapıldı. Eşleşmeler gerçekten de zevkli geçecek karşılaşmalara sahne alacak. Bir de yarı final eşleşmeleri. Değmeyin keyfimize! Özellikle, yarı finalde muhtemel Real Madrid-Barcelona eşleşmesi, bir ay içinde 4 tane "El Clasico" demek! Bunun keyfini büyük bir aksilik olmazsa yaşayacağız. Geçen sezonun şampiyonu İnter tam dişine göre rakip çekti diyebiliriz. Felix Magath'ın şampiyonlar liginde ilerlemesine rağmen yollar ayrıldı. Kurt hoca da eski takımı Wolfsburg ile anlaştı. Bu hoca eksikliğinde Schalke'nin sürpriz yapmasını beklemiyorum. Lucescu'nun ise, "buraya kadar" dedirtecek bir kura çektiğini de söylemeden edemiyeceğim. Çeyrek Final eşleşmesinin en güzel kurası da Chelsea - Manchester United eşleşmesi oldu. Bu eşleşmede iki takımında evinde alacakları sonuçlar çok önemli.

Bize göre yarı final'e adını yazdırabilecek ekipler;

Real Madrid - Tottenham Hotspur / Barcelona - Shakhtar Donetsk
İnter - Schalke 04 / Chelsea - Manchester United

1'e 18


Hafta içi bülteninde az da olsa katkı yapabildiysek ne mutlu bize. Darısı artık, hafta sonu bülteninde... Tutan kupon için tıklayınız. Sporx İddaa maç yorumu ve kuponlar için ana sayfada ki Sporx İddaa resmini tıklamanız yeterli. Bol kazançlı günler arkadaşlar.

Hafta Sonu Futbol Keyfi



18 Mart Cuma

21:00 Galatasaray - Fenerbahçe / Lig TV (HD ve 3D)
21:30 M'Gladbach - Kaiserlaustern / TRT 3 & TRT HD
23:45 Arjantin - Uruguay / Eurosport 2

19 Mart Cumartesi
13:30 Mersin İdman Yurdu - Güngören Belediyespor / TRT 6
14:00 Kartalspor - Orduspor / TRT 1
14:00 Kasımpaşa - Manisaspor / Digi Kanal
14:45 Tottenham - West Ham / PL TV
15:00 Gaziantepspor - İstanbulBüyükşehirBelediyespor / Lig TV
16:00 Konyaspor - Antalyaspor / Digi Kanal
16:30 Freiburg - B.Münih / TRT HD
17:00 Manchester United - Bolton / PL TV
17:00 Arsenal - WestBromwich Aç / Spormax
19:00 Beşiktaş - Kayserispor / Lig TV
19:00 Lazio - Cesena / TV8
19:30 Dortmund - Mainz / TRT HD
19:30 Everton - Fulham / Spormax ve PL TV
21:00 Barcelona - Getafe / NTVSpor
21:45 Palermo - Milan / TV8 ve Spormax
22:00 Lyon - Rennes / Kanal A
23:00 Atletico Madrid - Real Madrid / NTVSpor

20 Mart Pazar
13:30 Fiorentina - Roma / TV8 ve Spormax
13:30 Akhisarspor - Rizespor / TRT 1
13:30 Adanaspor - Karşıyaka / TRT Anadolu
14:00 Eskişehirspor - Karabükspor / Lig TV
15:30 Sunderland - Liverpool / Spormax ve PL TV
15:30 PSV - Utrecht / Beyaz TV
16:00 Inter - Lecce / TV8
16:30 Leverkusen - Schalke 04 / TRT HD
17:00 Bucaspor - Sivasspor / Digi Kanal
18:00 Monaco - Nancy / Kanal A
18:00 Chelsea - Manchester City / Spormax ve PL TV
18:30 Stuttgart - Wolfsburg / TRT HD
19:00 Gençlerbirliği - Trabzonspor / Lig TV
19:00 Samsunspor - Giresunspor / TRT 1
20:00 A.Bilbao - Villareal / NTVSpor
21:45 Napoli - Cagliari / Spormax
22:00 Marsilya - PSG / Kanal A
22:00 Valencia - Sevilla / NTVSpor

21 Mart Pazartesi
20:00 Bursaspor - Ankaragücü / Lig TV

17 Mart 2011 Perşembe

Atma Gökmen Din Kardeşiyiz



Futbol'u bir kenara bırakara, İbrahim Tatlıses'in vurulmasıyla ilgili yorumlar yapılan Kanaltürk'de ki "Telegol" programında Gökmen Özdenak'ın ilginç yorumunu sizlerle paylaşmak istedim.

Ánimo Abidal


 Real Madrid takımının ve oyuncularının Eric Abidal için, t-shirt hazırlatması ve gol olduğu zaman formanın altından göstererek, kendilerince destek vermesini UEFA tarafından "red" cevabı gelmişti. Ama, bunun üzerine Real Madrid'li futbolcular Lyon maçı sonrasında kendilerince desteklerini gösterdiler. Ayrıca karşılaşma öncesinde Santiago Bernabeu stadının skorboard'un da Abidal'a destek amaçlı "Ánimo Abidal" görseli yayınlandı.


Real Madrid, Abidal'a böyle bir destek verirken, Japonya'da olan felaketi de unutmamıştı. Bu duyarlılığı tüm takımların göstereceğini biliyoruz. Özellikle, Cuma günü oynanılacak olan Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde de kulüp/futbolcular bazında veya taraftarların unutmaması ve nacizane desteklerini göstereceğini umut ediyoruz.

16 Mart 2011 Çarşamba

Galatasaray - Fenerbahçe Derbisi 3D Yayınlar


El Clasico'dan sonra bizim ülkemizde de bir karşılaşmada 3D teknolojisi kullanılacak. Bu teknolojiyi de bu derbide kullanmak mantıklıydı. Fakat, herkesin elinde böyle bir imkan yok. Evinde, iş yerinde, eşinde/dostunda olmayanlar için İstanbul, Ankara ve İzmir'de bir kaç mekan bu keyfi ayağınıza kadar getiriyor. Yayın yapacak mekanlar ise;

İstanbul
Polat Champions – Polat Renaissance Hotel, Yeşilyurt
Bebek Taps – Bebek
Kalamış Divan – Amiral Fahri Korutürk Yat Limanı, Kalamış

İzmir
Sports Cafe –  1. Kordon

Ankara
Taps – Park Caddesi, Çayyolu

Ayrıca, Kanyon AVM'de Cinebonus sinemalarında iki salonda derbi maçın yayını yapılacak. Sinema da derbi keyfini yaşamak isteyenler malesef sadece özel davetliler olacak.

Galatasaray - Fenerbahçe Derbi Öncesi Hazırlık

Ebedi Dostluk

Cuma günü oynanılacak olan büyük karşılaşma için biraz olsun önizleme tarzında biraz bilgi edinmeye çalıştık. Bunları da sizlerle paylaşarak, derbi ile ilgili kafanızda biraz olsun net bir karar verme açısından sizlere yardımcı olmaya çalıştık.

Galatasaray-Fenerbahçe Kaptanlar
Baktığımız zaman her iki taraf için de önem arz eden bir karşılaşma olduğunu söylemek mümkün. Özellikle, Galatasaray takımı için kötü giden bir sezon da yeni stadında alınacak bir galibiyet taraftarı mutlu! edebilecek. Bu galibiyet her nekadar puan cetveli açısından önem teşkil etmese de ikili rekabet anlamında çok önemli. Baktığımız zaman, sosyal paylaşım alanlarında Galatasaray taraftarlarının bu karşılaşmada mutlak galibiyet beklediğini ve Fenerbahçe'yi şampiyonluk yarışında ağır bir yara almasını beklediğini söylemek mümkün. Sezonun ilk yarısında oynanılan karşılaşmada Fenerbahçe karşısında daha iyi oynayan ve son 10 yılda ki başarısızlığının aksine galibiyet çıkartabilecek seviyede futbol oynayan taraf Galatasaray'da o günden bu güne bir çok şey değişti. Kadro olarak ve mental açıdan daha kötü durumda olduklarını söyleyebiliriz. Ama, unutmamak gerekir ki bu tür büyük karşılaşmaların sonucunu önceden tahmin edebilmek çok güç. Derbiler de aslında daha kötü bir sezon geçiren takımın rakibi karşısında daha etkili olduğunu da söyleyebilirim. Galatasaray'ın Avrupa'da ki başarılı ve lig'de ki başarılı günlerinde bile Fenerbahçe'nin rakibi karşısında galibiyetler aldığını söylemek mümkün.

Fenerbahçe cephesi açısından da şampiyonluk için önem arz eden bir karşılaşma. Galatasaray-Bursaspor- Eskişehirspor ve Gaziantepspor gibi zorlu seriye çıkacak olmaları, bu karşılaşmalardan en az kayıpla atlatabilmeleri gerektiğini gösteriyor. Bu 4 karşılaşmada toplanılacak 8 veya 10 puan Fenerbahçe için çok büyük kazanç olur. Tabi ki mağlubiyetler olabilir. Fakat, bu durum da Fenerbahçe'nin yine de şampiyonluk şansını yitirmesini bekleyemeyiz. Nitekim, Trabzonspor'un da fikstürün hikmeti mi diyelim bilemiyorum. Ama, Fenerbahçe gibi yine böyle 4'lü bir seriye çıkacağını söylemeliyiz. Bunun için bu seriden en az kayıpla çıkan takımın şampiyonluk için büyük bir avantaj sağlayacağını düşünüyorum. Tabi ki bu zaman zarfında cezalı ve sakat oyuncular da şampiyonluk yarışında ki takımları büyük bir ölçüde rahatsız edecek unsurlardan biri. Konyaspor maçında son dakika da sakatlanan Emre'nin eksikliğini Fenerbahçe derbide fazlasıyla hissedecektir. Yaptığı açıklamada " Bursaspor maçına yetişmeyi ümit ediyorum" diyen Emre'nin orta sahada ki boşluğunu da Aykut Kocaman'ın ne şekilde dolduracağı da merak konusu.

Galatasaray Cephesi; Milan Baros
Galatasaray takımına bakacak olursak, kaptan Arda Turan'ın bu karşılaşmada oynama ihtimalinin olduğu söyleniyor. Uzun süredir sakat olan ve idman eksiğinin olduğu kaptanın bir de transfer spekülasyonlarıyla kafası iyice yorgun durumda. Taraftarın her nekadar Hagi'ye sevgi duysalar da artık takımı daha fazla yönetmemesi gerektiği düşünceleri de ayyuka çıkmış durumda. Son oynanılan Ankaragücü maçı itibariyle havaalanında istenmeyen protestoyla karşılanmaları da oyuncuların moralini bozmuş durumda. Fakat, derbi havasını yeni tadacak olan oyuncuları, bu derbiyi daha önce yaşamış oyuncuların aşılaması gerekiyor. Bunun için de Arda, Ayhan, Servet ve Sabri gibi oyuncuların moral motivasyon açısından arkadaşlarına fayda sağlayacağını düşünüyorum. Galatasaray takımında sağ bek sorunu da mevcut. Sabri'nin yokluğunda bir türlü orada istenilen verim sağlanamadı. Orta sahada ise, sürekli rotasyon yapılması da oyuncuların birbirlerine uyumunu negatif yönde etkilemiş durumda. Galatasaray takımı için şuanda en güvenilen isim; Baros. Golcü futbolcu'nun nasıl olacağını gösteren Milan Baros, bu karşılaşmada takımın en önemli kozu olacak. Baros'un çabası ve oyununa ayak uydurabilecek oyuncular ise, Stancu ve ilk 11'de oynaması halinde Culio'yu gösterebilirim. Culio'nun geldiği günden bu yana orta alanda ki mücadelci gücünü Hagi'nin kullanacağını düşünenlerdenim. Ama, onun yerine derbi tecrübesi olan oyunculara yönelmesi, orta alanda Galatasaray takımını zayıflatacaktır.

Fenerbahçe Cephesi; Alex de Souza
Fenerbahçe cephesine bakacak olursak, Fenerbahçe ikinci yarı itibariyle ligi domine etmiş durumda. Bu domineyi çok abartı olmayacak seviyede kullandığımı belirtmeliyim. Son oynadıkları 9 karşılaşmadan da iyi/kötü oyunla galip şekilde ayrıldılar. Sabrederek ve kanatları kullanarak çok fazla iş yaptılar. Özellikle, Dia'nın artan performansı sol kanatta ki verimsizliği artıya çevirmiş durumda. Derbi'de de aksayan Galatasaray sağ kanadını fazlasıyla zorlayacaktır. Emre'nin yokluğu Fenerbahçe'de orta alanda pres yapacak ve mücadele edecek gücünü zayıflatacaktır. Nitekim, Selçuk-Mehmet ikilisi yada Selçuk-Baroni ikilisinin orda oynaması, Emre ile oynayan bir takım kadar verimli olmayacaktır. Fenerbahçe'de bir başka soru işareti de Gökhan Gönül konsunda. Sakatlığının hafif olsa da devam ettiği söylenen başarılı defans oyuncusu, bu derbi karşılaşmasında oynamak istediğini teknik heyete bildirmiş. Sağ kanatta ki başarılı futboluyla göz dolduran Gökhan'ın derbide oynama ihtimali bile Fenerbahçe taraftarlarının yüreğine su serpmeye yetiyor. Fenerbahçe'nin her zaman ki gibi en büyük kozu "Alex" olacak. Kaptan bu sezon takımının şampiyonluğu için elinden gelen mücadeleyi sahaya koyuyor. Attığı goller ve attırdıkları ile takımın en iyisi olduğunu gösterdi. Bu zorlu dönemeç de takımın şuana kadar ki ihtiyacından daha fazlasını sahaya yansıtması gerekiyor. Bir diğer önemli isim ise, Niang. Çok fazla beceri gerektiren goller atmasa da yaptığı koşular, topsuz alanda ki oyunu ve ilerde ki sağlam fiziğiyle Galatasaray defansını fazlasıyla yıpratacaktır.

İki takımın gerisinden başlayarak eşleşme yapacak olursak;

Zapata-Volkan: Volkan'ın daha başarılı ve formda olduğunu söylemek mümkün. Zapata'nın geldiği günden bu güne ortaya koyduğu performans ortada. Özellikle cepheden gelen şutlarda zayıf durumda. Bir de yan toplarda ki zayıflığı eklenince Galatasaray'ın sene sonunda kaleci arayacağını söylemek mümkün. Volkan ise, formunda olduğu maçlarda müthiş işler çıkartıyor. Cepheden gelen şutlarda çok fazla sorun yaşamıyor. Ama, defansla bazen anlaşmazlık yaşıyabiliyor. Bu da Fenerbahçe takımını zorda bırakıyor.

Defanslar: Galatasaray geri dörtlüsü sürekli rotasyona uğruyor. Sabit olarak birbirleriyle oynadıklarını söyleyemeyiz. Servet-Gökhan-Sabri-Ali Turan-Hakan Balta-Neil-Cana ve Çağlar sürekli değişik rotasyonlarla oynadılar. Ali Turan gittikten sonra da Neil'in Sabrı'nin yokluğunda sağ bek de oynaması da biraz olsun o kanadı toparladı. Fenerbahçe takımında ise, çok fazla rotasyon olmuyor. Gökhan-Yobo-Lugano ve Santos 4'lüsü uzun süre birbirleriyle oynadılar. Sakatlık veya cezalı durumda olmadıkları sürece Aykut hoca çok fazla geri 4'lüyü bozmadı. Bu da Fenerbahçe takımı için defansif anlamda artı. Fakat, adam paylaşımında ki eksiklik bu karşılaşmada başlarına iş açabilir.

Orta Saha: Galatasaray takımı bu sezon kötü giderken orta alanda da çok fazla rotasyona maruz kaldı. Mehmet Topal'ın gidişi ile orta alanda ki pres gücü ve top kapma gücü düştü diyebiliriz. Ayhan'ın son demlerinde her nekadar sevilmese de elinden gelen mücadeleyi verdiğini söylemek mümkün. Fakat, şuan ki düzen itibariyle uyum içinde olduklarını söylemek mümkün değil. Ki orta alanda bir de Arda'nın sakatlığı takımı itici gücü de yok etmiş oldu. Fenerbahçe'de ise, çok fazla orta alanda değişiklik olmuyor. Emre'nin yokluğunda Selçuk, Her ikisinin de olmadığı karşılaşmalarda Baroni bu görevi üstleniyor. Bu sezon orta alanda ki en büyük kazanç ise, Mehmet Topuz. Oyunun her iki yönünü de bu sezon çok iyi oynayan Mehmet, göbek de kanatta takımı için en iyi mücadeleyi sahaya yansıtıyor. Galatasaray maçında takımının en önemli parçalarından biri olacaktır.

Hücum: Galatasaray cephesinde Baros'un sakat olmasına rağmen tek başına ayakta tuttuğu mevkii. Oynadığı zaman ne kadar iyi bir golcü olduğunu gösteriyor. Süper Lig'de gıptayla seyredilen bir forvet oyuncusu. Ayrıca, Stancu ve Pino gibi de süpriz yapabilecek isimlere sahipler. Stancu'dan daha tam olarak verim alamayan Galatasaray takımı bu karşılaşmada oyuncusundan çok şey bekliyor. Fenerbahçe'de ise, Alex ve Niang ikilisi şuana kadar sorunsuz devam ediyor. Özellikle, Alex'in performansı ne kadar iyi olursa takım okadar fazla işliyor. Niang'ın da ilerde ki mücadeleci gücü ve fırsatçılığı Fenerbahçe takımı açısından artı faktör.

İki takımın arasında ki son 10 maç; 

Aralarında ki son 10 maça baktığımızda ise, Fenerbahçe'nin rakibi karşısında 5-2'lik üstünlüğü bulunuyor. Bu 10 maçlık seride 3 de beraberlik çıkmış. Son 10 maçın 7'si Süper Lig karşılaşması. Bu karşılaşmalarda da Fenerbahçe rakibi karşısında 4-1 üstün durumda. Galatasaray takımının son 5 resmi karşılaşmada da Fenerbahçe'yi mağlup edemediğini söylemek mümkün. Psikolojik olarak daha rahat konumda olan Galatasaray takımı bu karşılaşmada daha stressiz bir karşılaşma oynayacak. Hedefi olmayan ve kaybedeceği sadece 3 puan olan Galatasaray'ın Fenerbahçe karşısında açık ve galibiyeti düşünen oyun tarzıyla oynayacağını düşünüyorum. Fenerbahçe'nin Aykut hoca ile birlikte topa daha çok sahip olarak, sabırla rakibin üzerine giden kontrollü oyunu bu karşılaşmada da sürecektir. İstatistiksel açıdan baktığımızda Fenerbahçe'nin daha ağır bastığı bir karşılaşma gibi gözükse de derbilerde favori olarak görülmeyen takımların aldığı galibiyetleri de söyleyebilirim. Bunun için Cuma günü dişe diş ve son senelerin en çekişmeli derbisini izleyeceğimizi düşünüyorum.

Derbi Hakemi; Fırat Aydınus
Bugüne kadar 13 derbi maçta görevlendirildi. Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini 5 kez yöneten Aydınus, Galatasaray-Beşiktaş ve Galatasaray-Fenerbahçe müsabakalarında ise 4'er kez düdük çaldı. Derbi hakemi olarak da kendisini adlandırabiliriz. Aslında derbi hakemi çıkartamamış olmamız da büyük bir eksiklik. Sürekli derbi denildiği zaman aynı isimlerin akla gelmesi de biraz olsun hakemler üzerinde de baskı yaratmış durumda. Fırat Aydınus bu sezon ilk defa bir derbi yönetecek. Her iki takımın da aralarında oynadıkları karşılaşmalarda 4 kez düdük çaldı. Bu karşılaşmalardan her iki taraf da birer galibiyet çıkartabilmişti. Derbi denildiği zaman Cüneyt Çakır ile aklana gelen Fırat Aydınus'un iyi bir derbi çıkartacağını düşünüyorum. Bu sezon düdük çaldığı maçlarda 70 sarı kart, 4 kırmızı kart gösteren ve 2 kez de penaltı noktasını gösterdiğini de ekleyelim.

Bu bilgilere ekleme yapacak olursak, TT Arena'da ki ilk önemli maç olması da karşılaşma açısından ayrı bir hava katıyor. Fenerbahçe burada ki ilk derbiyi kazanmak, Galatasaray ise, yeni stadında ki ilk Fenerbahçe maçından galip ayrılmak istiyor. Seneler boyunca devam eden ve edecek olan bu büyük derbide, UltrAslan taraftar grubunun renkdaşlarına verdiği mesajda misafir perver ve Galatasaray takımına ve camiasına yakışır şekilde haraket edilmesi gerektiği söylemi de umarım havada kalmayacaktır. Bu anlayışı ve hoşgörüyü Fenerbahçe taraftarlarından da bekliyoruz. Fair-play açısından "ezeli rekabet, ebedi dostluk" sloganı ile herkesin keyif alacağı bir karşılaşma ümit ediyoruz. Bu arada ilk resmimizde olduğu gibi dostluğun ve centilmenliğin bozulmaması gerektiğine inanıyoruz. Alpaslan abimizi de burdan sevgi ve saygıyla anıyoruz. Mekanın cennet olsun "büyük insan". 

14 Mart 2011 Pazartesi

Hafta İçi Futbol Keyfi



15 Mart Salı
21:45 M.United-Marsilya / Loca
21:45 B.Münih-Inter / Euro Futbol & HD4 Men

16 Mart Çarşamba
21:45 R.Madrid-Lyon / Star TV
21:45 Chelsea-Kopenhag / Euro Futbol & HD4 Men

17 Mart Perşembe
20:00 M.City-Dinamo Kiev / Star TV
20:00 S.Moskova-Ajax / HD4 Men
20:00 PSG-Benfica / Euro Futbol
22:05 Villareal-B.Leverkusen / HD4 Men
22:05 Rangers-PSV / Euro Futbol
22:05 Liverpool-Braga / Star TV
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...