Fenerbahçe, Trabzonspor, Bursaspor, Galatasaray ve Beşiktaş adına bir çok blog yazıldı. Fenerbahçe-Trabzonspor-Bursaspor arasında ki kıyasıya devam eden şampiyonluk yarışı. Galatasaray'ın bu sezon ki kötü gidişi. Beşiktaş'ın Avrupa maceraları ve Türkiye Kupasın'da yolunda devam etmeleri bu blogların yazılmasının ana etkenleriydi. Beşiktaş'ın Avrupa Kupasın'da D.Kiev karşısında aldığı sonuçlar sonucunda da bloglar yazıldı. Ama, bu takımların gölgesinde kaldığını düşündüğüm ve kutlanası bir performans ortaya koyan bir takımı unuttuk gibi geldi. Kayserispor ile belli bir beğeni kazanan Tolunay Kafkas'ın takımı Gaziantepspor hakkında çok fazla yazının/blogun yazılmadığını düşünüyorum.
Aslına bakarsanız, şuanda ki ortam da buna pek müsade etmedi. Şampiyonluk yarışında ki takımların daha fazla ilgi çekici halde olması. Ki bunu doğal karşılamak gerekir. Bir yandan Avrupa'da zamanında söz sahibi olmuş ve Türkiye liginde şampiyonluklar kazanmış bir takım Galatasaray'ın stad açılışından şuan da bulunduğu konuma kadar ki zamanı. Beşiktaş'ın zaman zaman yerinde zaman zaman da yerinde olmayan eleştirilerle yoluna devam ediyor olması. Gaziantepspor'u geri plana itti diyebilirim. Fenerbahçe hakkında ligin ilk döneminde takımdan umudu olmayan taraftarların, Aykut hocayı istifaya davet etmeleri. Trabzonspor'un ilk yarı itibariyle şampiyonluğun en iddialı takımı ilan edilmesi. Bursaspor'un Şampiyonlar Ligin'de ki mücadelesi ve geçen sene ki başarıyı hedeflemesi. Beşiktaş'ın an itibariyle Türkiye Kupasın'da yoluna devam ediyor olması, Galatasaray'ın da son olarak Karabükspor karşısında ki iyi futbolunu skora yansıtamaması tabi ki yazı haline ve blog haline getirilesi konular.
Fakat, Gaziantepspor'un 2011 yılı itibariyle çıktığı 11 resmi karşılaşmada yenilgi yüzü görmemesi. Ara transfer döneminde yaptığı transferler ve Türkiye Kupasın'da yarı finale kadar yükselmesi de yazılması gereken bir konu diye düşündüm. Gelelim, Gaziantepspor'un şuan bulunduğu konuma. Galatasaray karşısında kupada iyi mücadele ederek, biraz olsun şanslarının da yardımıyla kupada yarı finale yükseldiler. Bu şansı, Galatasaray takımının yakaladığı pozisyonlarda ki şansızlığa bağlayabilmek mümkündür. Ama, takım olarak iyi olduklarının da tersi bir iddaa'da bulunmak anlamsız ve yersiz olur. Son oynadıkları Bucaspor karşılaşması ile, Kayserispor'un Manisaspor karşısında kaybettiği 3 puan ile birlikte, UEFA Avrupa Ligi sınırını yakalamış oldular. Bu sezon Avrupa Kupaları'na katılmayı hedef olarak belirleyen Kafkas'ın talebeleri, bunun için de iyi mücadele ediyorlar. Kadro olarak bana göre kafaya oynayacak bir takım olan Gaziantepspor'da seneye yapılacak nokta ve lider oyuncu transferi, geçtiğimiz sezon Bursaspor'un ilki başardığı "şampiyonluk" için iddaalı konuma gelmelerini sağlayabilir.
Karcemarskars, İvelin Popov, Wagner, İsmael Sosa, Dany Nounkeu, Julio Cesar, Jorginho ve İvan de Souza gibi yabancıları sanki seneler boyunca aynı takımda oynuyormuş gibi birbirlerine uyum içinde gördüğümüz zaman, büyük takımların neden böyle oyuncular bulamıyor/alamıyor diye sormamız normal karşılanabilir. Bu oyuncuları Gaziantepspor seneye de bünyesinde bulunduracak. Bazılarıyla yollarını ayrıcaktır. Fakat, Popov, Sosa, Wagner ve Karcemarskars gibi isimleri bünyesinde tutacağını düşünüyorum. Kalite olarak, büyük takımların yabancılarından iyi/aynı seviyede olan bu yabancılarla Gaziantepspor'un seneye çok daha iyi bir konumda olacağını iddaa etmek pek de yanlış olmasa gerek! Ama, Tolunay Kafkas'ın geçtiğimiz dönem de çalıştırdığı Kayserspor da yakaladığı takım olma olgusunu, Gaziantepspor'a da aşılaması takım için en büyük kazanım olmuştur. Bu doğrultu da seneye çok daha dişli ve iç/dış sahada daha etkili olacağını düşündüğüm Gaziantepspor'a kalan karşılaşmalarında başarılar diler ve yakaladığı bu havayı korumasını temenni ederim.
Twitter hesabından bana ulaşabilirsiniz; http://twitter.com/#!/Beturka
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder